Hollanda'nın karanlık tarihine ışık tutan bu film, 16. yüzyılda İspanyol işgaline karşı direniş gösteren kadınlardan oluşan bir ordunun lideri Kenau'nun hikayesini anlatıyor. Küçük kızının işgalciler tarafından acımasızca öldürülmesiyle derin bir yas yaşayan Kenau, bu acının ona verdiği cesaret ve kararlılıkla mücadeleye atılır. Film, Kenau'nun öfkesini ve dayanıklılığını, İspanyollar'a karşı sürdürdüğü amansız savaşta nasıl bir güç haline dönüştürdüğünü gözler önüne seriyor.
Film, tarihi olayları ve kişisel dramayı ustaca bir araya getirerek Kenau'nun içsel çatışmalarını ve dış düşmanlara karşı verdiği zorlu mücadeleyi sergiliyor. Özellikle büyük kızının hayatının tehlikeye girmesi, Kenau için savaşın daha da kişisel bir boyut kazanmasına neden oluyor. İspanyollarla yapılan savaş sahneleri, son derece gerçekçi ve etkileyici bir şekilde tasvir edilerek izleyiciyi o dönemin atmosferine adeta çekiyor.
Kenau'nun liderliğindeki kadın savaşçıların cesareti, izleyicilere ilham veren ve duygusal anlar yaşatan sahnelerle dolup taşıyor. Bu mücadelede Kenau, yalnızca bir anne ve lider olarak değil, aynı zamanda güçlü bir kadın figürü olarak da öne çıkıyor. Film, kadınların tarih boyunca nasıl göz ardı edildiğini, ancak aslında ne denli güçlü olduklarını ve tarihi olaylara nasıl yön verdiklerini de gözler önüne seriyor.
Kenau, kadınları ve tüm bir toplumu özgürlüklerine kavuşturma mücadelesiyle izleyicilere tarihin derinliklerinden güçlü bir hikaye sunuyor. Bu film, gerçek bir hikayeye dayanarak geçmişe ışık tutmanın ötesinde, insan ruhunun direncini ve kararlılığını da kutluyor.
