Renee, evlenmeden önce çocuk sahibi olmanın zorluklarıyla başa çıkmaya çalışırken, bir gün evinin önünde aniden zorla bir araca bindirilerek kaçırılır. Kimler tarafından ve neden kaçırıldığını bilmeyen kadın, gözlerini açtığında kendisini son derece gizli bir örgütün elinde bulur. İlk başta örgütün amacını kavrayamasa da, zamanla neden burada olduğunu anladığında tek bir hedefi olacaktır: hayatta kalmak ve buradan kurtulmak.
Renee'nin kaçırılması, sıradan bir yaşam süren bir kadının başına gelebilecek en korkutucu senaryolardan biridir. Kendi hayatının kontrolünü kaybetmiş bir şekilde, bilinmeyen bir geleceğe doğru sürüklenirken, içindeki hayatta kalma içgüdüsü devreye girer. Bu durum, onu hem fiziksel hem de psikolojik olarak zorlayacak bir mücadeleye sürükler.
Gizli örgütün niyetleri ve planları hakkında hiçbir fikri olmayan Renee, her geçen gün daha fazla bilgi edinmeye çalışır. Kaçırılma sürecinin ardındaki sırları çözmeye çalışırken, aynı zamanda kendi güvenliğini sağlamak için stratejiler geliştirmek zorundadır. Hayatta kalma mücadelesi, onu beklenmedik dostluklar ve düşmanlıklarla karşı karşıya getirirken, aynı zamanda kendi içsel gücünü keşfetmesine de olanak tanır.
