Fransız yönetmen Anne Fontaine, "Daha önce arzularım olduğunu bile bilmiyordum; şimdi onları yaşamak istediğimi biliyorum" sözleriyle ifade ettiği gibi, son projesinde Pamuk Prenses karakterini yeniden yorumluyor. Bu karakter, ünlü Grimm Kardeşler masalından esinlenerek ideal, özgür, güzel, dürüst ve saf bir figür olarak karşımıza çıkıyor. Derin ve karanlık bir orman, yoğun bir sis, bir şelale, bir avcı, dolambaçlı dağ yolları, uçurumlar, bir sığınak, ahşap bir yazlık, suç dolu bir ağ, gizli cadılık ve kara büyü, ateşli kızıl-kırmızı bir zemin, zehirli bir elma ve her biri farklı özelliklere sahip yedi şefkatli adam, hepsi tek bir genç kadın tarafından etkileniyor. Orijinal masalın tüm unsurları bu yeni anlatımda yer alıyor ve hikaye bu kez Lyon'da başlıyor.
Kahramanımız, kaçırıldıktan sonra bir yaban domuzu saldırısına uğrayarak bir arabanın üzerine atlıyor ve ormanda hayatta kalmak için mücadele ediyor. Avcı Pierre’in Damien Bonnard yardımı sayesinde kurtuluyor. Ardından, bölgedeki tüm erkekler ona aşık olmaya başlıyor. Her biri, kendi yöntemleri ve zayıf yönleriyle onu kazanmak için çaba gösteriyor. Veteriner Sam Jonathan Cohen, kitapçı Charles Benoît Poelvoorde ve oğlu Clément Pablo Pauly, Peder Guilbaud Richard Fréchette gibi karakterler, bu aşk üçgeninin içinde yer alıyor.
