Jim, başarılı ve titiz bir restoran denetçisidir. Kızı Veronica ise bir lise öğretmeni olarak görev yapmaktadır. İki yaşamları, Veronica'nın okulda haksız yere suçlandığı ve görevini kötüye kullandığına dair asılsız bir iddia ile alt üst olur. Jim, kızının bu durumuna derin bir üzüntü duyar ve onu hapisten kurtarmak ve suçsuzluğunu kanıtlamak için harekete geçer. Ancak Veronica, babasına bu konuda bir şey yapmamasını, yaşananların kaderin bir parçası olduğunu söyler. Bu durum Jim'i son derece hayal kırıklığına uğratır, fakat kızına karşı bir şey söyleyemez. Yine de, bu sessizlik Jim’in içinde biriken öfkeyi dışa vurma isteğini engelleyemez.
Jim, içindeki öfke patlamalarını ve kadere karşı duyduğu isyanı kontrol edemeyince, işinden ayrılmak zorunda kalır. Bir zamanlar sakin ve aklı başında bir restoran denetçisi olan Jim, artık restoranların kabusu haline gelir. Bu değişim, hem kendi hayatını hem de çevresindekilerin hayatını derinden etkiler. Jim, yaşadığı hayal kırıklığı ve öfkeyle, adeta bir intikam peşine düşer ve bu süreçte kendini kaybetmeye başlar.
