Evan, prestijli bir üniversitede felsefe dersi veren bir akademisyendir ve çekici kişiliği sayesinde öğrencileri arasında oldukça popülerdir. Ancak, hayatı sıradan bir akışla devam ederken, öğrencilerinden biri olan Joyce’un aniden kaybolması her şeyi alt üst eder. Evan’ın öğrencileriyle olan yakın ilişkisi, eşi tarafından zaten bilinmektedir ve bu durum, Joyce’un kaybolmasıyla birlikte, ona yönelik şüpheleri artıran tesadüfi kanıtların ortaya çıkmasıyla daha da karmaşık hale gelir. Evan, her geçen gün daha fazla zan altında kalırken, kendisini bu önemli soruşturmanın merkezinde bulur. Ne kadar masum olduğunu ifade etse de, herkesin gözleri ona çevrilmiştir.
Evan, karısının bile ona olan güvenini kaybetmesiyle birlikte, suçsuzluğunu kanıtlamak zorundadır. Ancak bu, düşündüğü kadar basit olmayacaktır; çünkü zaman hızla geçmekte ve Joyce’un hayatta kalma umutları giderek azalmakta. Evan, hem zamanla hem de çevresindeki insanlarla mücadele ederek masumiyetini ispatlamak için çabalarken, şansı da giderek tükenmektedir. Bu zorlu süreçte, hem kendini aklamak hem de Joyce’un bulunması için elinden geleni yapmak zorundadır.
