Bir meclis üyesinin kızı, kanseri yendikten üç yıl sonra, arkadaşlarıyla birlikte şehirdeki çılgın bir partinin ardından hafta sonu için Orange Lodge adındaki küçük bir kasabaya gitmeye karar verir. Gençler, burada parti yapmayı, uyuşturucu kullanarak eğlenmeyi planlamaktadır. Ancak, kasabanın tuhaf halkı yüzünden tatilleri beklenmedik bir şekilde sekteye uğrayacaktır. Bir arkadaşlarının arabasında unuttuğu çanta, olayların karmaşık bir hal almasına neden olacak ve gençler, birbirleriyle çatışmalar yaşadıktan sonra hayatta kalabilmek için bir araya gelmek zorunda kalacaklardır.
Gençler, her genç grupta olduğu gibi, öncelikle kendi aralarında tartışmalara gireceklerdir. Ancak, hayatta kalma mücadelesi vermek zorunda kaldıklarında, birlikte hareket etmeyi öğrenmek zorunda kalacaklardır. Bir yandan kasabanın öfkeli ve sapkın halkıyla yüzleşirken, diğer yandan kaldıkları evin laneti olan yüzsüz, çıplak bir yaratıkla savaşmak zorunda kalacaklardır. Tüm bu olayların ortasında, meclis üyesinin kızı Emily, kendi içsel çatışmalarıyla boğuşurken, aklını kaybetme noktasına gelecek ve evin çeşitli yerlerinde babasının siluetiyle karşılaşmak zorunda kalacaktır.
