Pamuk lakabıyla bilinen O’Connor ailesinin oğlu, uzun bir süre boyunca iletişim kurmadan yaşadıktan sonra evine geri döner. Güneydeki evinden birkaç yıl uzak kalmış olan Pamuk’un dönüş nedeni, maalesef bir cenazedir. Geri döndüğünde, gittiği zamandan oldukça farklı bir ortamla karşılaşır. Büyükannesinin cenazesi için ailesinin yanına gelen Pamuk, her şeyin değiştiğini hem üzüntü hem de şaşkınlıkla gözlemler. Aile üyeleri cenaze için Pamuk’un evinde bir araya gelirken, o kalabalık ortamda uyum sağlamakta zorlanır ve kendisi hakkında önemli bir gerçeği fark eder; uzak kaldığı yıllar boyunca Güneyli aile stereotipinden uzaklaşmış ve Eski Güney geleneklerine artık ayak uyduramaz hale gelmiştir. Ancak, bu durumun ailesi için pek bir anlam ifade etmediğini anlar çünkü ailesi, onu kendi gazeteleri olan Times’ın yayıncısı olmaya ve Güney’de yaşamaya ikna etme konusunda oldukça kararlıdır. Pamuk, kendini zenginlik, ölüm ve Amerikan gazeteciliği arasında sıkışmış bulur.