Jordan Krug ve Nicholas Shields’ın birlikte yönettiği ve senaryosunu kaleme aldığı bu filmde başrolü Mary Barrow, Sean C. Dwyer ve Bridget Opfer üstleniyor. 1970’lerin Güney Amerika’sında, suçla kazandığı paralarla hayatını sürdüren Grant Page Sean C. Dwyer, onu tehlikeye atacak bir iş teklifini kabul eder. Eski bir tanıdığı tarafından sunulan bu iş, ilk bakışta basit görünse de, beraberinde büyük tehditler barındırmaktadır. Grant Page’den yalnızca bir çantayı çalması ve teslim etmesi istenir; ancak çantanın içeriğini bilmemesi gerekmektedir.
Durumu daha da karmaşık hale getiren bir başka sorun vardır. Grant, yanlışlıkla işvereninin sevgilisini kaçırır. Tüm kasaba polisi ve birçok kişi peşine düşerken, Grant Page hayatının en büyük macerasına atılacaktır. Ancak bu karmaşadan ne zaman kurtulabileceği belirsizdir. Eşsiz bir hikaye anlatımı ve dikkat çekici kamera teknikleriyle dolu olan The Quick and Dirty, izleyicinin zihnini zorlayacak bir yapım olarak öne çıkıyor.
Grant Page’in etrafında gelişen bu aksiyon dolu olaylar, nefes kesici unsurlarla harmanlanırken, aynı zamanda olayların arka planındaki duygusal dinamikleri de ustalıkla yansıtan Nicholas Shields, bu filmle birlikte 3 festival ödülünü kazanmayı başarıyor.
Deneysel tekniklere odaklanan film, IMDB’de kısa sürede 7.1 puan alarak yükselişe geçti. Suçluların arkasında daha büyük suçluların ve sıradan insanların da bulunduğunu gözler önüne seren yapım, asıl suçluların suçu işleyenler değil, bu suçu işlemeye itenler olduğunu vurguluyor. Yüksek kaliteli prodüksiyon ve ses tasarımıyla dikkat çeken filmde, arkanıza yaslanın ve suç kavramının yeniden tanımlanışını hayretle izleyin.
