Argyris Papadimitropoulos'un yönetmenliğini üstlendiği ve Rob Hayes ile birlikte senaryosunu kaleme aldığı Türkçe dublajlı Monday filmi, Denise Gough, Sebastian Stan ve Yorgos Pirpassopoulos'un başrolleri paylaştığı bir yapım olarak öne çıkıyor. 4K kalitesinde çekilen bu film, romantizm ve dram unsurlarını barındırarak, Mickey adındaki bir Amerikalı gencin olgunlaşamamanın sonuçlarıyla yüzleşmesini konu alıyor. Mickey, Atina'da yaşayan genç bir DJ'dir ve bir Cuma gecesi, konser sırasında arkadaşı Argyris sayesinde Amerikalı Chloe ile tanışır. İkili arasında anında bir çekim oluşur ve ertesi gün kumsalda birlikte vakit geçirirler. Ancak bu keyifli anları, bir tutuklama ile sona erer ve sonrasında bir uyarı ile kurtulurlar. Chloe, pasaportunu koyduğu çantayı kaybettiğinde, Yunanistan'dan Amerika'ya dönmek zorunda kalır. Mickey, Chloe'ye yardım etmeyi teklif eder ve birlikte çantayı bulmak için yola koyulurlar. Bu süreçte Mickey, Chloe'ye karşı hislerini derinleştirir. Arkadaşı Argyris'in desteğiyle, Mickey kısa sürede Chloe'nin pasaportunu bulur. Amerika'ya dönmeyen Chloe, Mickey ile daha da yakınlaşarak onun evine taşınmaya karar verir. Ancak Chloe, Mickey hakkında henüz bilmediği gerçeklerle karşılaşacaktır… Mickey'nin, Aspa Karra adında bir Yunan kadından Hector adında bir oğlu bulunmaktadır. Aspa ve Mickey'nin çevresindeki diğer insanlar aracılığıyla Chloe, Mickey'nin geçmişine dair acı gerçekleri öğrenmeye başlar. Mickey, kalbi hala genç ve çocuk ruhlu bir adamdır; neşeyi seven, sıradanlıktan uzak durmayı tercih eden bir kişiliktir. Ancak Mickey, bu özelliklerini pek de sevmez. Yakın bir arkadaşı, onun başarısızlıklar dışında mutlu olamadığını ifade eder. Chloe, Mickey'nin bu yönlerini keşfettikçe ve ne yazık ki hamile kaldığında, bir sonraki adımını belirlemek zorunda kalır. Mickey neden hala olgunlaşamamıştır? Neden Chloe'ye bir oğlu olduğunu daha önce söylememiştir? Chloe, Mickey'i affedebilecek midir? Başlangıçta yalanlarla dolu olan bu ilişki, Chloe için daha fazla sürdürülmeli midir?
