31 Mayıs 1976 tarihinde hayatını kaybeden Martha Mitchell, bir zamanlar Amerika'nın siyasi arenasında korku salan bir figür olarak biliniyordu. Günümüzde pek tanınmasa da, özellikle Nixon yönetiminin karanlık sırlarını ifşa etmeye başladığında, Martha Mitchell ciddi tehditlerle yüzleşmek zorunda kalmıştı. Cumhuriyetçi bir kabine üyesinin eşi olmasına rağmen, bu durum onun cesurca konuşmasını engelleyemedi. Nixon döneminde özellikle Watergate skandalı hakkında verdiği röportajlarla dikkatleri üzerine çeken Martha Mitchell, bir anda kamuoyunun ilgi odağı haline geldi. Konuşmaması için uyarılar alan, kaldığı otelde Nixon yönetiminin kirli işlerini temizleyen kişiler tarafından saldırıya uğrayan Martha, tüm bu baskılara rağmen susmayı reddetti. Üzerine gidildikçe daha da cesurlaşan Martha Mitchell, devletin telefon dinleme faaliyetlerini açıkça dile getirdiğinde, susturulması gerekenler listesine girmişti. Kadın olmasının ve sürekli göz önünde olmasının getirdiği zorluklar nedeniyle devlet, onun akıl sağlığının bozulduğunu iddia ederek mahkeme kararıyla uzun süreli bir tedavi için akıl hastanesine gönderdi. Türkçe dublajı da mevcut olan The Martha Mitchell Effect adlı 40 dakikalık belgesel, Anne Alvergue ve Debra McClutchy tarafından yönetilmiştir. Bu kısa belgeselde, Martha Mitchell’ın yanı sıra John Chancellor ve Walter Cronkite gibi isimler de arşiv görüntüleriyle yer almaktadır. Bu etkileyici belgesel, Amerika tarihinin karanlık siyasi yüzünü, daha önce hiç yayınlanmamış görüntüler ve röportajlarla gözler önüne seriyor. İzleyiciler, Amerikan politikacılarının doğruyu söyleyenleri, cinsiyetleri ne olursa olsun, nasıl susturmak için çirkin yöntemlere başvurduklarını görecekler. Martha Mitchell’ın sonu ne oldu? Hükümet, onu susturmak için ne kadar ileri gitti? Tüm bu olaylar yaşanırken, kocasının durumu ve tutumu neydi?
