Bunalımlı bir milenyum kuşağı, tanıdığı dünyanın aslında gerçeklikten başka bir şey olmadığını ve yakında sona ereceğini keşfeder. Gözlerini açan bu şaşırtıcı gerçekle birlikte, milenyum kuşağı, inandığı dünyanın yalnızca bir simülasyon olduğunu fark eder. Artık her şeyin bir oyun olduğuna inanır. Kendini sadece sahnenin bir parçası olan insanlarla çevrili bulur. Bu yeni bilgiyle başa çıkmak zorunda kalan milenyum kuşağı, simülasyonun neden var olduğunu anlamak için bir yolculuğa çıkar. Gerçekliğin ardındaki illüzyonu adım adım çözme çabasına girişir. Bu arayış sırasında, simülasyonun yaratıcıları ve yaklaşan kapanışın anahtarını elinde tutan gizemli figürlerle karşılaşır. Ancak, milenyum kuşağı bu sanal labirentin derinliklerine indikçe, bu gerçekliğin yok olmasının sonuçlarını kavramaya başlar.
