Hanna, hayatının idealine ulaşmak için yalnızca bir çocuğa sahip olmayı hedefleyen hırslı bir orta yaşlı kadındı. Ancak, beklenmedik bir durumla karşılaştı; çocuğunun babası onu terk etti. Aniden evsiz, işsiz ve ailesiz kalan Hanna, hayatında köklü bir değişimle yüzleşmek zorunda kaldı. Başarıya ulaşma isteğiyle dolup taşan Hanna, kaybettiklerini geri kazanmak için kararlı bir şekilde yola çıkmaya karar verdi. Fakat bunun için daha da önemli bir şeyi elde etmesi gerekiyordu: kendine olan sevgisi ve arzusu.
Hanna, hayatına yeni bir yön vermek için bir fırsat yakaladı. Kendini yeniden inşa etmek, gerçek tutkularını keşfetmek ve içsel gücünü ortaya çıkarmak için cesaret buldu. Zorlukların üstesinden gelmek için kararlılıkla ilerlemeye niyetliydi. İlk adım olarak, kendi değerini ve özgüvenini yeniden tanımlamaya başladı.